İçe Dönük Konuşmalar

Emine Bayhan
2 min readApr 26, 2021

Bazen, ne yaparsam yapayım yetmiyormuş ve hep daha fazlasını yapmam gerekiyormuş hissini yoğun olarak yaşıyorum. Ya da dünyanın herhangi bir yerinde olmam gerekiyormuş ve ben şu an doğru yerde değilmişim tarzında aidiyet yoksunluğu. Şu soruya bir cevap aramanızı rica ediyorum: en son ne zaman kendinizle hesaplaştınız?

Bir gün; geçmişim, geleceğim, kararlarım, tercihlerim, diğer insanlarla ilişkim, sorumluluklarım ve isteklerim üzerine bir mutfak masasında uzun uzun düşünürken yakaladım kendimi. Kendi hakkımda bire bir doğruları işitmek istiyordum. Hayatın neresinden tutunmak, hayatı nasıl toparlamak gerekiyor ve yaptığım seçimlerle kendime nasıl bir yol çizdim?

9 Aralık 2019 — Karaköy Sahil.

Bilinçli yaptığımız tüm seçimlerden dolayı birbirimizi eleştirebiliriz belki ama, seçmediğimiz şeyler üzerinden karşımızdakine övgü ya da yergide bulunmak bana hiç mantıklı gelmiyor. Bu dünyada kim olduğuma karar verecek tek kişi benim, başka hiç kimse değil. Ben şahsen, kendimi yaşama yürekliliği gösterebilmek ve kısırdöngüden özgürleşebilmek zemininde bir hayat kurguluyorum. Daha yapıcı ve yaratıcı bir güce ulaşmak için çekilen doğal sancıları da normal kabul ediyorum. Bunlar bizzat söz hakkına sahip olduğumuz ve seçebildiğimiz şeyler. Bir de seçmediklerimiz var. Fiziksel özelliklerimizden doğduğumuz yer, ırkımız ve ailemize kadar birçok şeyi biz seçmedik. Tamamen kendi adıma konuşuyorum : ben kendi yaşamımdan sorumluyum ve irademle gerçekleştirdiğim eylemler üzerinden; örneğin başarılarım için övgüyü kabul edebilirim ama tam tersi, yapmamak gibi bir seçeneğim mevcutken seçimlerimle bile isteye başkasına zarar veriyorsam bu noktada birisi bana dur diyebilir.

9 Aralık 2019 — Karaköy, Mumhane Caddesi.

Hayatta yaptığımız tüm seçimlerin, kendimizi neye layık gördüğümüzle çok yakından ilgisi var. Random bir mevzu için bile adım atarken, bana nasıl hissettireceği ve yapacağı katkı umurumdadır. Amiyane tabirle, bazı şeyler için karın ağrısı yaratmaya değmiyor çoğu zaman. Sonunun nereye varacağı önemli. Vaktim, enerjim ve zihin dinamiklerim değerli. Sadece kendi eylemlerim ve sonuçları, yediğim, içtiğim, gezdiğim ve okuduklarımla ilgileniyorum . Sağlığıma dikkat ettikçe bedenimin bundan mutlu olmasını, her gün daha sakin hissetmeyi, her şeye rağmen kendi merkezimde dengede kalabilmeyi, içimden gelenleri söylemeyi, iltifat etmeyi, sevdiklerimi güldürmeyi, her geçen gün gelişimime tanık olmayı, kendime kendim olma izni vermeyi, parladığımı ve enerjimi yükselttiğimi, ileride nerede olmak istersem orada olacağımı bilmek çok güzel bir his. Bu umudu beslemek bile iyi geliyor bana.

Zihnimdeki şeyleri toparlamam gerekirse, şunu söylerim: bugün attığın her adım yarınki yaşamındır ; rutinin, geleceğindir. Beni dingin, ferah & daha çok ’’Emine’’ hissettiren her şeyin müptelasıyım.

--

--